Beni yutkunamayacağım tarifsiz bir haykırışın içinde bırakan ve bu satırları paylaşmama vesile olan bir roman okudum bugün.
Önce insan olmanın ve ardından can verdiğimiz insanında karakter hamurunu yoğurabilmenin ne denli önemli olduğunu kocaman bir sille tokatla bir kez daha beyinlere kazıyor Sınırda Üç kadın romanında Feyza Altun.
Toplumsal koca bir yara olan psikolojik ve fiziksel şiddetin yarattığı travmaların 3 kuşak kadının yaşamında nelere mal olduğunun satırlara yansımasıdır bu eser.
Anneanne, kız ve torun üçgeninde, kendi yaşanmışlık ve yaşanamamışlıklarının yetiştirdikleri bir sonraki kuşaın hayatına nasıl da derinden sızdığını ve aynı döngünün yine yeniden yaşandığının acı gerçekliğidir bu roman.
İnkılap Kitapevi’nden çıkan romanda beni derinden etkileyen birçok satırdan sadece iki minik kesit paylaşmak isterim.
Sevgiyle kalın, Farkında kalın
…Herkes “Üzülme” diyor ama kimse ” Üzülmeye hakkın var, üzül, ben yanındayım ” demiyor…
… Kötülükleri yaşayanlar travmalarını ancak iki şekilde atlatabiliyordu; ya aynısını yapıyordu ya da tersini…